Yaramaz Fındık

Kitapta Fındık'ın annesiyle okula yetişme macerası anlatılıyor.

Yaramaz Fındık her şeye bir dakika sonra diye başlayarak cevap veriyor 

ve bu Zeynep'in çok hoşuna gidiyor.

Bu sevimli ayıcığı sevmemek de pek mümkün değil resimleme çok başarılı.

Sonu da kucaklaşma garantili :)

Kurabiye Yaptık

Her çocuk gibi Zeynep de hamurla oynamaya bayılıyor.

Hal böyle olunca oldukça da sık kurabiye yapıyoruz.

Minik mutfak önlüğünü taktı ve sabırsızlıkla benim hamuru toparlamamı bekledi.

Önce biraz mıncıkladı.

 Biraz yoğurdu.

Merdaneyle biraz beraber biraz tek başına hamuru açtı.

Şekilleri bastırdı

Kenarlarındaki hamurları temizledi

Hatta kendi elleriyle tepsiye yerleştirdi.

Bu aşk dolu tepsimiz :)

Bu da Zeynep'in favorisi kedili tepsimiz.

Çiftlik Kurduk

En sevdiği şeylerden biri de çiftlik kurmaktır.

Aklına ne zaman esse en olmadık şeylerle bile çiftlik kuralım der.

Bu sefer ona afilli bir çiftlik yaptım.

Ayakkabı kutusunun kapağını kullandım.

 Kazların yumurtalarını oyun hamurundan yuvarladık.Hatta anne kazı kuluçkaya bile yatırdık.

Hangi hayvanlar yumurtadan çıkar diye konuştuk.

Kümes hayvanlarına bulgur serptik karınlarını doyurduk.

Atlara ve ineklere tel şehriyeden samanlar yaptım.

Tilkileri köşede beklettik.Kümesi gözetliyorlardı. Zeynep tilkileri kümese yaklaştırdı ben köpeklerle tilkileri kovaladım.Çok eğlendik.

Ak sakallı değnekli bir çobanımız bile vardı.Yıllar önce biriktirdiğim sürpriz yumurta ganimetlerinden.

Çizgi Çalışmaları

 bu siteden çıktı aldım.Silinebilir özelliği olan pvc ile kaplattım.

Üzerindeki görseller hoşuna gitti.Biraz çizdi sonra sıkıldı.Israr yok daha sonra denemek üzere kaldırdım.

Tabi ki silmeyi daha zevkle yaptı.

Veli'nin Kurabiyesi

 Ayla Çınaroğlu'nun yazdığı Veli'nin Kurabiyesi Uçan Balık Yayınlarından.

...diye başlıyor kitap, yalın anlatımı ve görselleriyle çocuklara tam,yarım,çeyrek kavramlarını

 ve paylaşmayı öğretiyor.

Bu kitap da favorilerimizden.

Bir sabah kitabı dedesine 5 defa arka arkaya okutmuş. Sonra da bize resimlerine baka baka kitabı okumaya çalıştı ,çoğunu da ezberlemiş.

Bunda çizimlerin ve anlatımın payı çok büyük.

Tuvalet Kağıdı Rulolarından Elma Ağaçları

Ruloları kalan parmak boyalarını birbirine katarak elde ettiğimiz bu tuhaf renkle boyadık.

Ellerini bulaya bulaya boyamaya bayılıyor:)

Maalesef bu aşamada ben de battığım için fotomuz yok:)

Çabuk kurusun diye saç kurutma makinesiyle kuruttum.

Yeşil kraponları tek tek kendi top yaptı.

Yapıştırıcı ile tutturduk.

Kırmızı kraponlarla yaptığımız elma adedi çok olunca haliyle sıkıldı ben de yardımcı oldum.

Yapıştırıcı sürüp yapıştırdık.

İşte elma ağaçlarımız.En güzel iki tanesini seçip en sevdiği arkadaşına hediye götürdük.

Bu seferki şehrimiz ağaçlı oldu.Aralarından arabalarımızı sürüp eğlendik.

Manav Oldu Benim Kızım

Bu sitede bu güzellere rastlayınca çok beğendim.Bizim ki babasıyla saklambaç oynarken yapıverdim.Yapıverdim diyorum ama hepsini aynı anda yapınca sırt ağrısı yapıyor :)

Armut ve elmanın saplarını kahverengi şönili kesip yaptım.

Önce tezgahını hazırladım.Ben hazırlarken çok heyecanlanıyorum dedi kara kuzum.Sabırsızlıkla bekledi.

Tezgahtan sonra manav kıyafeti de lazımdı.Hemen mutfak önlüğünü kıvırıp beline taktım, başına da benim bereyi geçirdim.Oldu size manav teyze :)

Bütün ev eşrafına tek tek meyve sattı.Her tarttığı meyve 5 kilo her meyvenin ederi de 2 liraydı :)

Son meyvesini de sattı şakacıktan 2 lirasını aldı.

Oyunu geç saatlere kadar sürdürmek isteyince devreye anane çözümü girdi.

Kızım saat geç oldu artık tezgahı kapatman lazım dedi.

O da bu battaniyeyi bulup tezgahını kendi kapattı.

Tezgah ertesi sabaha da oynanmak üzere evin ortasında onu bekledi.

Çok sevdi bu manavcılık işini...

Meyvelerle ayrıca hangisi sadece yazın olur,hangisi en ekşidir gibi pekiştirmeler de yaptık.

Çok işe yaradılar.

Binbir Oyun

Binbir Oyun Herve Tullet imzalı bir Timaş Çocuk Yayını.

Kitabın orjinalinin (press here) aşağıdaki tanıtım videosunu gördüğümde çok etkilenmiştim.

Tabi ingilizce bir kitap olduğu için çok çok fiyatlıydı.

Kitapçıda dolaşırken gözüme ilişiverdi.Meğer türkçesi de basılmış.Hem de çok çok uygun fiyata.

Zeynep de yanımdaydı.Hemen orada kitaba baktık.Sonuç mükemmel. Zeynep bayıldı.

Biz kitap ile oynarken çevredekiler de gülen gözlerle bizi izliyorlardı.

 Hemen aldık. Evde de heyecanla diğer aile üyelerine talimatları kendi vererek yaptırdı. 

Kitaba hokus pokus kitabı diye de isim taktık.

İnanılmaz keyifli dakikalar geçirebileceğiniz. Şahane bir kitap.

Kesinlikle tavsiye ediyorum.

Çocuğumuza Göre Ev Düzeni ve El Yapımı Robotumuz

Dolabımızın kolunda asılı olan robotumuzu haftalar önce okulda yapmıştık.

İçindeki renkli krapon kağıtlarını kendisi parçaladı.Kol ve bacaklar hazırdı.

Robotun yüzünü kendi elleriyle çizdi.

Bu da dolabı.Süslerini o daha doğmadan yapıştırmıştım.Bebekken öyle çok konuştuk ki bunlarla.

Günaydııın bebek taşıyan leylek, günaydııın şapkalı ayı diye hepsiyle her uyandığında selamlaşıyorduk.

Yandaki boy cetveli ise çok işe yarıyor.Mutlaka her evde asılı olmalı.Bizimkinin sütünü bitirip boy cetveline koştuğu çok oluyor.Anne baaak uzamışıım :)

Aynayı ise yeni astık.Evde aynalar var ama hiç biri Zeynep'e göre değil.

Haliyle kendini bütün olarak hiç göremiyordu.

İkea'dan bu aynayı aldım.

Bir kere çok güvenli çünkü çocuğunuzun güvenliği için darbelere dayanıklı yumuşak plastikten yapılmış.Tam benim gibi evhamlı annelere göre.Ya yapışkanından kurtulur da düşer kırılırsa derdi yok.

Banyodaki aynamız da çok yukarıdaydı tabureyle bile kendini göremiyordu. Göz hizasına gelecek şekilde gene ikea'dan bu aynalardan birini yapıştırdım.Çok mutlu oldu.

Çok önceleri gene ikea'dan aldığım bu sandalyeler ve masa da çok kullanışlı oldu.

Bir çok aktivitemizi bu masada yapıyoruz.Ama en güzeli sandalyeler.Çünkü çocuk oturduğunda ayakları yere basıyor.Ayaklarınızın  hep havada olarak oturmak zorunda kaldığınızı bir düşünün ,çok sevimsiz olurdu.

Dışarıdan geldiğinde ayakkabılarını zevkle ayakkabılığa koyuyordu ama montlar bereler hep yerlerdeydi.

Gittim duvara yapıştırılabilen çoklu askılıktan aldım, boy hizasında yapıştırdım.Hem çok mutlu oldu hem de artık tam bir sorumluluk sahibi olarak her dışarıdan geldiğinde kıyafetler askılığa asılıyor.

Bunlar hem çok küçük hem de bir o kadar büyük şeyler. Bir kere ona önem verdiğinizi gösteriyorsunuz.O na özel onun için bir şeyler yapıyorsunuz.Kendine daha bir güveni oluyor.Bu tür küçük görevlerle de sorumluluklarının farkına varmaya başlıyor.

Yavru Ahtapot Olmak Çok Zor

Acaba diyerek aldığım ama sonradan pişman olmadığım bir kitap.

Zeynep o kadar çok sevdi ki defalarca okuttu sıkılmadı .

Bu kitap ile ahtapotların bir kafa ve sekiz koldan oluştuğunu öğrendi.

Ve bana bomba soruyu patlatıverdi.

Yukarıda ki sayfayı okurken anne neden ninonun sadece sekiz kolu varken annesinin ayakları da var.

Günlerce baksam belki fark edemezdim.Mantık hatası yapılmıştı ninonun sekiz koluna eldiven giydirilmişken annesinin altı koluna ayakkabı giydirilmişti.

İlk başta kem küm edip geçiştirdiysemde sonradan yanlış yaptığımın farkına vardım. Bir daha ki okumamızda çok haklısın kızım yanlış çizmişler ben olsam fark edemezdim aferin sana deyip onu doğruladım.

Ne kadar da dikkatliler ve ne kadar da bizim fark edemediğimiz ayrıntıları yakalayabiliyorlar şaşıp kalıyorum.

Nino'yu o kadar çok sevdi ki tuvalet kağıdı rulosundan ahtapotlar yaptırdım.

Böylece ilk defa sulu boya ile tanıştı ve fırça tuttu.

Fırçanın önce suya sonra boyaya sürülmesi çok tuhafına gitti.

Bir o kadar da sevdi.

İşte yavru ahtapot ninomuz ve annesi

Kutudan Akvaryum Yapımı

Ne zamandır aklımdaydı baktım hafta sonu hava kötü pek de dışarı çıkmak istemiyoruz hadi yapalım dedim.

Boyarken de yardım eder demiştim ama pek öyle olmadı turuncu balığı biraz boyadı ve bıraktı.

Ama görüldüğü üzere kutunun içinin yapışkanını kendi sürdü.

Krapon kağıdını buruşturdu ve bitince de zevkle oynadı.Tabi boyama işinde iş başa düştü.

Eski bir ayakkabı kutusunun üzerini kretuar ile kestim.(Bu sayede düğmelerden tutup sağa sola hareket ettirebiliyor)
Kutunun içine su efekti için buruşturulmuş krapon kağıdını gelişi güzel yapıştırdım.
Akvaryum elemanlarını kalın bir kartona çift taraflı çizdim, kestim biraz Zeynep biraz da eşimin yardımıyla boyadık.Detaylarını da siyah kalemle çizip bitirdim. Düğmelere de hayalet ip ile dikerek birleştirdim.
Yazdan kalan topladığımız kabukları da koyduk tamam oldu.
Çok kullanışlı bir akvaryum oldu çünkü oynadıktan sonra at balıkları içine kapat kutunun kapağını kaldır
Sıkıldıkça içindeki akvaryum üyeleri de değiştirilebilir.Siz de isterseniz kendiniz çizebilirsiniz isterseniz de balık resimlerinin çıktısını alıp asabilirsiniz.

 Okuduğunuz masalları canlandırabilirsiniz veya ona bırakın hayal gücüyle halletsin :)

Akvaryumumuza sonradan elime geçen unuttuğum oyuncak akvaryum üyeleri de dahil oldu.

Ceviz Kabuklarından Hayvan Yapımı

Uğur böceğimizin tekini itina ile ve tamamen kendisi boyadı .

 Farenin de tekine başladı ama bitiremeden ben sıkıldım dedi. Burada fare için yol yapıyormuş :)

Kendiliğinden bir tane de kaplumbağa yapalım dedi ama onu da boyamadı.

Bu uğurböceği bu da fare olacak deyince haliyle pek anlam verememişti.

Ama uyanıp da bu şirinleri görünce çok şaşırdı.(Altlarına sıcak silikonla eva kağıdı yapıştırdım.)

Aslında bu aşamaları da onunla beraber yapmak isterdim ama sıcak silikona çok ilgi göstereceğini düşündüğümden cesaret edemedim.

Sonrası da çok keyifli oldu.Kendimize çeşitli hikayeler uydurduk.

Fare tak tak ile küt küt

Uğur böceği pır pır ile fır fır 

ve

Kaplumbağa tos tos 'un hikayeleri.

Onları konuşturduk,koşturduk, kaydıraktan kaydırdık.

Çook eğlendik...

Zeynep'in Hırkası

Orta kalınlıkta bir iple örünce zayıf düştü.Ben de çift kat iple ördüm.Bu sefer de mont gibi bir hırka oldu.

Çok kullanışlı ve şık duran bir model.
Burada üzerinde duruşunu görebilirsiniz.

Yapmak isteyenler için anlatımı bu sitede.(hırkanın anlatımına videonun biraz ilerisinde başlanıyor)